Amin Maalouf, Uygarlıkların Batışı Kitabında Ne Anlatmış?
Semerkand, Afrikalı Leo, Yüzüncü Ad gibi harika romanları dünya edebiyatına kazandıran Beyrut asıllı Fransız yazar Amin Maalouf, Uygarlıkların Batışı kitabında kendi doğum tarihi olan 1949'dan bu yana Ortadoğu'yu şekillendiren siyasi ve askeri olayları anlatmış.
Bilinen tarih bize gösteriyor ki ilk insan medeniyetinin kurulduğu coğrafya Ortadoğu olmuş. Afrika kıtasında dünyaya gelen insanoğlu daha avcı toplayıcı dönemde önce Ortadoğu'ya, oradan bütün dünyaya yayılmış. Kültürel ve siyasi anlamda belki de dünyadaki en zengin coğrafi bölge olan Ortadoğu yine aynı sebepten dünyadaki en büyük kavgaların ve savaşların da yaşandığı coğrafya olmuş. Öyle ki kutsal kitaplarda geçen ve tarihteki ilk cinayet olarak kabul edilen Kabil'in Habil'i öldürmesi bile bu topraklarda olmuş.
Kitabın girişine bir türlü gelemediğimin farkındayım ancak ben bu incelemeyi yazarken bir taraftan da kafamda iki gün önce Suriye'de kaybettiğimiz 36 şehidimiz var. Lafı gelmişken onlara da rahmet dilemiş olalım. Ortadoğu'daki bitmek bilmeyen bu kavga aslında bu coğrafyanın ne kadar değerli olduğunu da gösteriyor. Kimi bu topraklara bakınca petrol, kimi stratejik üstünlük kimi ise vadedilmiş topraklar görüyor. Bu yüzden Ortadoğu'da hak iddia eden çok oluyor. Belki de ilk kanın aktığı bu topraklarda bu yüzden savaş hiçbir zaman bitmeyecek.
Amin Maalouf'un, deneme türünde kaleme aldığı Uygarlıkların Batışı kitabına dönecek olursak; yazar bize Ortadoğu'yu bugün ki haline getiren yakın tarihini, dünyaya geldiği Lübnan'dan Ortadoğu'nun nasıl gözüktüğünü okuyucuya anlatarak başlamış. Amin Maalouf Mısır'daki Nasır devriminden devam ederek günümüze, Ortadoğu'da meydan gelen önemli siyasi olayları ve yaşanan savaşları Uygarlıkların Batışı kitabında kronolojik olarak ele almış. Babası gibi gazetecilik kökenli olan Amin Maalouf bire bir şahit olduğu bu siyasi ve askeri olaylardan kendisinin ve ailesinin de nasıl etkilendiğini son derece objektif bir dille okuyucuya aktarmış.
Canlı şahit olarak Amin Maalouf'un yazdıklarını okumak, Ortadoğu'nun içinde bulunduğu bugün ki halini anlamak için son derece önemli. Eğer Ortadoğu'da yaşayan bizler burada yaşananları daha iyi anlarsak belki ileride burada akan kanı durdurmak için bir fırsatımız olabilir.
İyi okumalar...
Bilinen tarih bize gösteriyor ki ilk insan medeniyetinin kurulduğu coğrafya Ortadoğu olmuş. Afrika kıtasında dünyaya gelen insanoğlu daha avcı toplayıcı dönemde önce Ortadoğu'ya, oradan bütün dünyaya yayılmış. Kültürel ve siyasi anlamda belki de dünyadaki en zengin coğrafi bölge olan Ortadoğu yine aynı sebepten dünyadaki en büyük kavgaların ve savaşların da yaşandığı coğrafya olmuş. Öyle ki kutsal kitaplarda geçen ve tarihteki ilk cinayet olarak kabul edilen Kabil'in Habil'i öldürmesi bile bu topraklarda olmuş.
Kitabın girişine bir türlü gelemediğimin farkındayım ancak ben bu incelemeyi yazarken bir taraftan da kafamda iki gün önce Suriye'de kaybettiğimiz 36 şehidimiz var. Lafı gelmişken onlara da rahmet dilemiş olalım. Ortadoğu'daki bitmek bilmeyen bu kavga aslında bu coğrafyanın ne kadar değerli olduğunu da gösteriyor. Kimi bu topraklara bakınca petrol, kimi stratejik üstünlük kimi ise vadedilmiş topraklar görüyor. Bu yüzden Ortadoğu'da hak iddia eden çok oluyor. Belki de ilk kanın aktığı bu topraklarda bu yüzden savaş hiçbir zaman bitmeyecek.
Amin Maalouf'un, deneme türünde kaleme aldığı Uygarlıkların Batışı kitabına dönecek olursak; yazar bize Ortadoğu'yu bugün ki haline getiren yakın tarihini, dünyaya geldiği Lübnan'dan Ortadoğu'nun nasıl gözüktüğünü okuyucuya anlatarak başlamış. Amin Maalouf Mısır'daki Nasır devriminden devam ederek günümüze, Ortadoğu'da meydan gelen önemli siyasi olayları ve yaşanan savaşları Uygarlıkların Batışı kitabında kronolojik olarak ele almış. Babası gibi gazetecilik kökenli olan Amin Maalouf bire bir şahit olduğu bu siyasi ve askeri olaylardan kendisinin ve ailesinin de nasıl etkilendiğini son derece objektif bir dille okuyucuya aktarmış.
Canlı şahit olarak Amin Maalouf'un yazdıklarını okumak, Ortadoğu'nun içinde bulunduğu bugün ki halini anlamak için son derece önemli. Eğer Ortadoğu'da yaşayan bizler burada yaşananları daha iyi anlarsak belki ileride burada akan kanı durdurmak için bir fırsatımız olabilir.
İyi okumalar...
Yorumlar
Yorum Gönder