Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan Kitabında Ne Anlatmış?...
Sabahattin Ali, 1940 yılında yayınlanan İçimizdeki Şeytan isimli kitabında insanların yaptığı hatalarla kendi içlerinde nasıl mücadele ettiklerini Ömer ve Macide'nin hikayesiyle betimlemiş.
Ömer ve Macide, Balıkesir'deki ailelerini bırakıp İstanbul'da üniversite okumaya gelen iki karakterdir. Darülfünunda felsefe öğrencisi olan Ömer, yakın arkadaşı Nihat'la vapurda seyahat ederken Macide'yi görür ve görür görmez ona aşık olur. Tesadüf bu ya, konservatuar öğrencisi olan Macide, Ömer'in teyzesinin yayında yaşamaktadır. Babasının ölümü yüzünden duygusal anlamda çöküntü yaşayan Macide ise Ömer'in kendisine olan yakınlığına boş kalmaz ve teselliyi Ömer’de arar.
Darülfünun'da felsefe öğrencisi olan Ömer karakteri yarınını düşünmeyip günü gününe yaşayan, bohem bir hayat sürmektedir. Bu durum hayatla ilgili herhangi bir sorumluluğu olmadan, öğrenci hayatı yaşayan Ömer için sorun teşkil etmese de Macide karakterine aşık olup onunla bir hayat kurmaya karar vermesi ile birlikte değişir.
Evlendikten sonra para kazanamaması gece hayatı ve arkadaş ilişkileri problem olmaya, sorumsuzlukları başına sürekli bela açmaya devam etmektedir. Ömer bu yaptığı hataların sebebi olarak içindeki şeytanı göstermektedir.
Sabahattin Ali karakterlerin psikolojisini okuyucuya aktarmak için onları kendi kendine konuşturmuş. Böylece karakterin dünyası okuyucuya kolayca geçiyor. Karakter tasviri konusunda gerçekten usta bir kalem.
Daha önce Kürk Mantolu Madonna kitabının incelemesinde Sabahattin Ali'nin hayatı ile ilgili de yazmıştım. Ellili yaşlarda öldürülerek hayatını kaybeden Sabahattin Ali hakkında yazdıklarıma buradan ulaşabilirsiniz.
İyi okumalar...
Ömer ve Macide, Balıkesir'deki ailelerini bırakıp İstanbul'da üniversite okumaya gelen iki karakterdir. Darülfünunda felsefe öğrencisi olan Ömer, yakın arkadaşı Nihat'la vapurda seyahat ederken Macide'yi görür ve görür görmez ona aşık olur. Tesadüf bu ya, konservatuar öğrencisi olan Macide, Ömer'in teyzesinin yayında yaşamaktadır. Babasının ölümü yüzünden duygusal anlamda çöküntü yaşayan Macide ise Ömer'in kendisine olan yakınlığına boş kalmaz ve teselliyi Ömer’de arar.
Darülfünun'da felsefe öğrencisi olan Ömer karakteri yarınını düşünmeyip günü gününe yaşayan, bohem bir hayat sürmektedir. Bu durum hayatla ilgili herhangi bir sorumluluğu olmadan, öğrenci hayatı yaşayan Ömer için sorun teşkil etmese de Macide karakterine aşık olup onunla bir hayat kurmaya karar vermesi ile birlikte değişir.
Evlendikten sonra para kazanamaması gece hayatı ve arkadaş ilişkileri problem olmaya, sorumsuzlukları başına sürekli bela açmaya devam etmektedir. Ömer bu yaptığı hataların sebebi olarak içindeki şeytanı göstermektedir.
Sabahattin Ali karakterlerin psikolojisini okuyucuya aktarmak için onları kendi kendine konuşturmuş. Böylece karakterin dünyası okuyucuya kolayca geçiyor. Karakter tasviri konusunda gerçekten usta bir kalem.
Daha önce Kürk Mantolu Madonna kitabının incelemesinde Sabahattin Ali'nin hayatı ile ilgili de yazmıştım. Ellili yaşlarda öldürülerek hayatını kaybeden Sabahattin Ali hakkında yazdıklarıma buradan ulaşabilirsiniz.
İyi okumalar...
Yorumlar
Yorum Gönder